PLAŞ olarak, günümüzün ihtiyaçlarını gelecek nesillere yük olmadan karşılamak adına üzerimize düşen sorumlulukların bilincindeyiz. "Doğaya rağmen büyüme" ekolüyle değil, "doğa ile birlikte büyüme" bilinci ile üretmeye devam ediyoruz. Dünya’nın doğal sermayesini koruyabilmek için kendimizi ve iş modelimizi sürekli olarak geliştiriyor ve güncelliyoruz. Bu hususta gerekli yatırımlardan ve önlemlerden kaçınmayacağımızı, çalışanlarımız ve sektörel ortaklarımıza da bu bilinci aşılamaya yönelik çalışmalarımıza devam edeceğimizi taahhüt ederiz.
PLAŞ, elektrik tüketimini azaltmak için yeni yatırımlarını bir önceki jenerasyona göre %10 ile %30 arası elektrik tasarrufu sağlayan makine ve ekipmanlardan seçmektedir. Gelişen teknoloji ve verimli kullanım sonucu elektrik tüketimimiz her geçen sene düşme eğilimi göstermektedir. PLAŞ olarak, elektrik tedarikçilerimizi yenilenebilir kaynakları kullanan ya da bu hususta yatırım yapan firmalar arasından seçmeye özen gösteriyor ve tüm tedarikçilerimizi bu konuda destekliyoruz.
Teknolojik gelişmeler ve Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde ürettiğimiz ürünlerin plastik hammadde gereksinimlerini her geçen yıl azaltmaktayız. Kalite ve güvenlikten ödün vermeden yeni kaynak tüketimini azaltmak adına bu konuya önem gösteriyoruz. Bu çabamızın sonucunda 2005 yılından bu yana ürettiğimiz ürünlerin hammadde gereksinimleri ortalama olarak %20 azalmıştır.
Türkiye'de bulunan altı üretim tesisimiz ile müşterilerimize olan mesafeyi en aza indirerek ulaşımdan doğan doğal kaynak tüketimi ve karbon ayakizini düşürmeyi, ekonomik ve çevresel bir fayda yaratmayı amaçladık. Buna ek olarak, nakliyede kullandığımız tahta ve plastik paletlerin ağırlıkları düşürülmüş ve kullanılan ambalaj malzemelerinin bir kısmı geri dönüşümden elde edilen kaynaklardan seçilmiştir. Bu ürünlerin de tek kullanımlık olmamaları ve tekrar kullanıma sunulmaları adına azami gayreti göstermekteyiz.
Tedarikçilerimizi seçerken çevre politikalarına dikkat ediyor ve bu konuda onları destekliyoruz. Kullandığımız ürünlerden çıkan geri dönüştürülebilir maddelerin (kağıt ve tahta) geri kazanılarak bizim tüketimimize tekrar sunulması konusunda tedarikçilerimizi teşvik ediyor ve yeni kaynak tüketimimizi düşürmeye çalışıyoruz.
PLAŞ, 20 yıllık in-house deneyimi ile ürünleri direkt üretim hattına besleyen entegre çözümler sunar. Bu sayede hem lojistikten doğan karbon ayak izini sıfırlar hem de taşıma için gereken ambalaj ve taşıma ürünlerinin hiçbirine ihtiyaç duymayarak bu ürünlerin tüketiminden doğan su ve karbon ayakizini elimine eder. Tesis içi çözümler sürdürülebilirlik, kaynak gereksinimi ve de verimlilik açısından büyük katkılar sağlayan çevreci bir çözümdür.
PLAŞ olarak bireysel eylemlerin etki alanlarının sınırlı kaldığının farkındayız. Bu sebeple sektörümüzde söz sahibi birçok sivil toplum örgütünde çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Şirketimizin bünyesinde görev almakta olan üst düzey yöneticilerimiz ve yönetim kurulu üyelerimiz bu kurumlardan bir kısmının kuruculuğunu bizzat üstlenmiş, kimilerinde de yönetici veya üye olarak aktif rollerde bulunmaktadırlar.
Direkt (üretim esnasında) ve endirekt (hammaddenin üretimi, lojistik, ambalaj ürünleri vb.) su kullanımının tespit edilerek su ayakizinin farkına varılması günümüz için büyük ve acil bir gereklilik haline gelmiştir. Bu hususta tedarikçilerimizin de aynı hassasiyeti paylaşmasına özen göstermekteyiz. PLAŞ olarak su ayakizimizi düşürmek adına tesislerimizde kapalı devre su soğutma sistemlerine geçiş sağlayarak yıllık su tüketimimizi %20 oranında azaltmayı başararak ilk adımımızı atmış bulunmaktayız.
Bağımsız kaynakların yaptığı araştırmalar sonucunda plastik ambalajın su ayakizinin muadili ürünlere oranla daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Water Footprint Network'ün yaptığı araştırmalar sonucunda birçok ürünün su ayakizi saptanmış ve çarpıcı bir tablo oluşturulmuştur. Araştırmaya göre bir hamburgerde 2400 litre, bir fincan kahvede 132 litre ve yarım litrelik bir plastik şişede ise 5,3 litrelik su ayakizine rastlanmıştır. (Hoekstra & van Heek, 2017) Devamını oku